Devleri
bir bir dize getirdik Arsenal'e Parken'i dar ettik G.Sarayımız'la
tarihe geçtik. 10 kişi kaldık ama yılmadık Sakatlandık, asla yıkılmadık
Aslanımız'la yine destan yazdık
17 Mayıs 2000... Tarihe yeni bir
Türkiye bayramı olarak geçecek artık. Görenler görmeyenlere, bugünü
yaşayanlar çocuklarına, torunlarına anlatacak. Dev Taffarel'i...
Mehmetçik Bülent'i... Cengaver Hakan'ı... O aslanları... Tarih
unutmayacak, efsaneleri Türkiye yıllar geçse de gururla anacak.
NE
devleri yıktık birer birer... Sahada yıkamadılar, her yola başvurdular,
başaramadılar. Hagi'ye haksız kırmızı kart gösterildi, yetmedi. Bülent
sakatlandı, pes etmedi. Arsenal ne yaptıysa yıkamadı. Çünkü onlar
kahramandı, hepsi birer altın adamdı. Ve altın adamlar, hakları olan
kupaya bilek gücüyle ulaştı
Şan bizim, şeref bizim
KİM bekliyordu ki bunu!
Terim, "Türk futbolunda heyecanı mayıs ayına taşıyacağız" derken, kim inanıyordu!
Belki bir kaç kişi... Ama mutlaka Galatasaray onbiri...
İnandılar, kazandılar.
Avrupa'nın devlerini yıktılar, UEFA Kupası'na Galatasaray'ın, Türkiye'nin adını yazdırdılar...
Sağolun aslanlar... Varolun çocuklar...
Şan bizim, şeref bizim... Ve yarınlar da bizim...
Öyle
bir başladık ki maça... Tribünde üstünlüğü ele geçiren
taraftarlarımızın da desteği ile fırtına gibi... Hagi haksız bir
kararla kırmızı kart gördü, yılmadık... Bülent sakatlandı, kolunu
sardı, devam etti, yılmadık...
Çünkü sahada 11 veya 10 kişi değildik...
70 milyon Galatasaraylıydık... Ve bileğimizin gücüyle söke söke kazandık.
3.
ve 16. dakikalarda Arif'le yokladık Arsenal kalesini, Seaman'ı
geçemedik. 26. dakikada Hakan Şükür'ün dengesini kaybetmesine rağmen
vurduğu şutun auta gitmesine yandık. 34. dakikada Overmars'ın nefis
vuruşunda Taffarel'in kurtarışıyla rahatladık.
Ah o 48. dakikada...
Hagi, Okan'a, o da Hakan'a aktardı. Hakan'ın şutunda direkten dönen
topa yandık. 70. dakikada Capone'nin şutu Seaman'ı yıktı ama gol
olmadı, üzüldük.
Normal süre bitmiş, umudumuz artarak devam
etmişti... 95. dakikada Adams'la karşılıklı itişen Hagi'nin haksız bir
kararla kırmızı kart görmesine yandık. Ama inanmıştık bir yere...
Yılmadık. Ve her geçen dakika devleşen Taffarel'e şahit olduk. 104.
dakikada Henry'nin, 108. dakikada Parlour'ın, 112. dakikada Kanu'nun
şutlarındaki kurtarışlarıyla gurur duyduk.
Ve penaltılar... Ergün
attı... Suker, direğe çarptırdı. Hakan Şükür ağları havalandırdı.
Parlour karşılık verdi. Ümit yine kaçırmadı... Vieira'nın şutu direği
salladı. Ve Popescu son vuruşu yaptı:
Galatasaray şampiyon... Ne mutlu Türkiye'ye.
'Yarınlar da bizim'
Terim, "Konuşmakta güçlük çekiyorum" dedi ve ekledi: "Ülkemize hayırlı olsun. İnşallah devamını da getiririz"
GALATASARAY
Teknik Direktörü Fatih Terim, maçtan sonra konuşmakta güçlük
çekiyordu... "Ne diyeceğimi bilemiyorum" dedi, "Kelimeler boğazıma
düğümleniyor" diye de ekledi.
Sarı - Kırmızılı takımın hocası, derin bir nefis çektikten sonra da devam etti:
"Yarınlar
da bizim... Ülkemize hayırlı olsun. İnşallah devamını da getiririz.
Bizi destekleyen bu insanların hepsine teşekkür ediyorum. Bize güvenen
herkesle, bu çocuklarımla iftihar ediyorum. İnşallah devamını da
getiririz."
Ve penaltı kahramanları... Topa gelirken neler düşünüyorlardı? Ne hissediyorlardı?
Önce ilk penaltıyı atan Ergün de söz:
"Çok
heyecanlıydım. Ama hocam ilk penaltıyı atar mısın, diye sorunca kabul
ettim. Derin bir nefes çektim. Soğukkanlılığımı sağlamaya çalıştım. Ve
vurdum. Gol olunca dünyalar benim oldu."
Sıra son penaltıyı atan Popescu'da:
"Benim
futbol hayatımın en önemli vuruşu herhalde buydu. Bu güzel ülkeye bu
mutluluğu yaşattığımız için çok mutluyum. Herhalde şu an dünyanın en
mutlu insanı benim."
Yer yerinden oynadı!
Dünya'nın dört bir yanındaki Türkler maçı coşkuyla izledi, çeşitli illerde de şölenler düzenlendi
GALATASARAY'ın UEFA Kupası finalinde Arsenal'le oynadığı karşılaşma nedeniyle Dünya'da adeta yer yerinden oynadı.
Dünya'nın
dört bir yanındaki Türkler maçı coşkuyla izledi. Avrupa ülkelerinde,
ABD'de, Afrika'da, Asya'da ve Avustralya'da maç için dev ekranlar
kuruldu.
Kazakistan'da Türk şirketleri tarafından işletilen üç otelde sporseverler için özel programlar hazırlandı.
Almanya'da, Fransa'da, Hollanda'da, Avusturya'da ve diğer Avrupa ülkelerinde Türkler karşılaşmayı tezahüratlarla izledi.
Taksim'de izdiham
Taksim'de kurulan dev ekran nedeniyle izdiham yaşandı. Binlerce taraftar ellerinde bayraklarla maçı izledi.
İstanbul'un
her bölgesinde aynı tür uygulamalar göze çarptı. İzmir, Ankara, Adana
ve diğer illerde de dün Sarı - Kırmızı bir gece yaşandı.
Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turu
Rapid Wien-Galatasaray: 0-3
Galatasaray-Rapid Wien: 1-0
Şampiyonlar Ligi (H) Grubu:
Galatasaray-Hertha Berlin (Almanya): 2-2
Milan (İtalya)-Galatasaray: 2-1
Chelsea (İngiltere)-Galatasaray: 1-0
Galatasaray-Chelsea: 0-5
Hertha Berlin-Galatasaray: 1-4
Galatasaray-Milan: 3-2
7 puanla grup üçüncüsü olan Galatasaray, UEFA Kupası'na katılmaya hak kazandı.
UEFA Kupası
3. tur:
23 Kasım 1999: Bologna-Galatasaray: 2-2
9 Aralık 1999: Galatasaray-Bologna: 2-1
4. tur:
2 Mart 2000: Borussia Dortmund-Galatasaray: 0-2
9 Mart 2000: Galatasaray-Borussia Dortmund: 0-0
Çeyrek final:
16 Mart 2000: Real Mallorca-Galatasaray: 1-4
23 Mart 2000: Galatasaray-Real Mallorca: 2-1
Yarı final:
6 Nisan 2000: Galatasaray-Leeds United: 2-0
20 Nisan 2000: Leeds United-Galatasaray: 2-2
Final:
17 Mayıs 2000: Galatasaray-Arsenal: 4-1 (penaltılarla)